NİKİTA “TANRIÇANIN ÖLÜMÜ” / NIKITA “DEATH OF THE GODDESS”
2025 / 61’ / Renkli Color / Türkiye ABD Romanya Ukranya Sırbistan Bulgaristan Macaristan
Turkiye USA Romania Ukrainian Serbia Bulgaria Hungary
Yönetmen/Director: İbrahim İzol
Senaryo/Screenplay: İbrahim İzol
Müzik / Music : Furkan Alper
Kurgu / Editing : Emre Bozkurt
Yapımcı / Producer : Giovanni Secco , İbrahim İzol
Yapım / Production: BeSignPictures
Özet/ Summary
Dünya’nın yaşı 4,6 milyar. Suyun ortaya çıkışı ise, 4 milyar yıl öncesine uzanıyor. Ev olarak kabul ettiğimiz bu gezegenin, yüzeyinin 4’te 3’ünü oluşturuyor şu an. Onunla öyle bir bütünlük içerisindeyiz ki, yeryüzünde bilindik hiçbir canlı türü, su olmadan yaşamını sürdüremiyor. Gezegenin 4’de 3’ünü kapsayan suyun, yalnızca %2’si birçok tür için ve şimdiki haliyle içilebilir durumda. Bu türlerden biri de yaklaşık 8 milyarlık nüfusu ile bizleriz: İnsanlar… Suya olan bağımlılığımız yüzünden, türümüzün, benim de içinde bulunduğum %80’i su kıyısında yaşıyor. Genel olarak, bir mıknatıs gibi, etrafında kümelenmemizi sağlayan su, bazen türler arası ya da tür içi çekişmelere neden olurken bazen de türlerin kurbanı olabiliyor. Nikita Deresi gibi…
Earth is 4.6 billion years old. The emergence of water dates back to 4 billion years ago. This planet, which we consider home, now makes up 3/4 of its surface. We are in such a unity with it that no known living species on earth can survive without water. Of the water that covers 3/4 of the planet, only 2% is currently drinkable for many species. One of these species is us, with a population of approximately 8 billion: Humans. Because of our dependence on water, 80% of our species, myself included, live near water. In general, like a magnet, the water that allows us to cluster around it can sometimes cause interspecies or intraspecies conflicts, and sometimes become the victim of species. Like Nikita Stream…
Yönetmen / Director
İbrahim İzol, 1983 yılında Osmaniye’de doğar. Çocukluk hayalini gerçekleştirerek Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tiyatro ve Oyunculuk Bölümü’nü bitirir. Öğrenciliğinin bir bölümünü ABD’de geçirir. Araştırma ve yazmaya olan ilgisi, bu yıllarda hikayeler ve senaryolar yazmasına vesile olur. Bazı projeleri başkaları tarafından hayata geçirilir. Bazen de başkalarına ait projelerde, kamera arkasında görev alır. Yazdığı bazı projeleri ise, bizzat kendisi çekerek gerçekleştirir. 2024 yılında ise, İsviçreli müzisyen arkadaşı Giovanni Secco ile ‘Besign Pictures’ isimli bir yapım şirketi kurar. Macar müzisyen, besteci, piyanist, halk müziği derleyicisi ve etnomüzikolog Bela Viktor Janos BARTOK’un sıradışı yaşamını ve Çukurova günlerini anlattığı AYNI EZGİNİN İZİNDE – DEHANIN AYAK İZLERİ isimli belgesel filmi ile Avrupa’da ve özellikle Macaristan’da ödüller alarak adından söz ettirir. Çekimleri dört yıla ve yedi ülkeye yayılan, NİKİTA ‘TANRIÇANIN ÖLÜMÜ’ adlı altıncı ve son belgeseli ile dünya üzerindeki su sorununa dikkat çeker. İlk uzun metrajlı filmi ‘Kör, Sağır, Dilsiz Dünya’ ile kadına şiddet ve engellilik üzerine eğilir.
Ibrahim Izol was born in 1983 in Osmaniye. He realizes his childhood dream and graduates Faculty of Fine Arts, Department of Theatre and Acting from Süleyman Demirel University. He spends part of his education in the United States. His interest in research and writing leads him to write stories and screenplays during these years. Some of his projects are brought to life by others. Sometimes he takes part behind the camera in projects that belong to others. He also directs some of the projects he writes himself. In 2024, he establishes a production company called Besign Pictures with his Swiss musician friend Giovanni Secco. With his documentary film IN THE FOOTSTEPS OF THE SAME MELODY – FOOTPRINTS OF A GENIUS, which tells the extraordinary life of Hungarian musician, composer, pianist, folk music compiler, and ethnomusicologist Béla Viktor János BARTÓK and his days in Çukurova, he receives awards in Europe, especially in Hungary, and makes a name for himself. With his sixth and latest documentary ‘NIKITA – DEATH OF THE GODDESS’ which spans four years and seven countries, he draws attention to the global water crisis. With his first feature-length film ‘THE BLIND, DEAF, MUTE WORLD’, he focuses on violence against women and disability.